1. Kaynak Kavramı
Kaynak, görevin planlanma aşamasında araştırma ve incelemede yararlanılan araçları, görevin yapılabilmesi için gerekli olan unsurları içerir. Bu unsurların farkına varılması ve etkin kullanılması görevin başarısının ya da başarısızlığının temelini oluşturur. Bir görevin icrası için gerekli olan ve görevin başarı ile yapılıp yapılmamasını etkileyen insan, bilgi, beceri, alet, makine, çevre gibi akla gelebilecek her şey kaynakları oluşturmaktadır. Çalışmada insan kaynağı üzerinde durularak insan kaynağını içeren temel unsur pilotlar üzerinde yoğunlaşılacaktır. İnsan kaynağı olarak pilotların, etkin ve emniyetli bir uçuş görevinin icrası için diğer insan kaynakları pilot, uçuş ekibi, bakım ekibi, trafik ekibi gibi unsurları içeren insan ile çevre, yazılım ve donanım kaynaklarını kullanma becerileri üzerinde durulacaktır.
2. Havacılıkta Kaynak
Bir uçuş görevinin emniyetli ve etkin olarak yerine getirilebilmesi için havacılıkta kullanılan kaynakları yazılım, donanım, çevre, insan ve bilgi olmak üzere beş ana grupta toplayabiliriz. Uçuşu etkileyen tüm kaynakların farkına varılması, bu kaynakların yönetimi ve kullanımı, emniyetli ve etkin bir uçuş için anahtar becerileri oluşturur. Bu yüzden bir uçuş ortamında kaynakların ne olduğu tüm ekip tarafından çok iyi bilinmelidir. Eğer kaynaklar iyi değerlendirilirse, belki de çok basit olarak kabul edilebilecek bir saat arızası veya titreşimin büyük bir arızanın habercisi olduğu erken farkedilebilir, görülen bir arızanın domino efekti etkisiyle büyümeye başlamadan engellenmesi sağlanabilir. Dolayısıyla hızlı bir analiz yaparak kaynakların farkına varılıp yönetilmesi, iyi kullanılması problemlerin şiddetlenmesini önleyecektir.
Nitekim bir uçuş görevi esnasında derhal irtifanın (deniz seviyesinden olan yükseklik), süratin, bulunulan mevkinin en yakın uygun meydana uzaklığının uçuş ekibi tarafından her an değerlendirilmesi gerekir. Diğer bir ifade ile, bir acil durumla karşılaşıldığında “Uç, Bul, İlet (Aviate, Navigate, Communicate)” usullerini uygulayarak, uçağı emniyetli bir şekilde uçurup, en yakın uygun meydanı bulup oraya yönelmek ve diğer uçuş birimleri ile temas kurup niyetinizi ileterek onlara bilgi vermek gereklidir. Tüm bu işlemleri yapabilmek için mevcut kaynakların çok iyi değerlendirilip kullanılması gerekmektedir.
Araştırmalar çoğu uçuş ekibinin bir uçuş görevinde kullanılan uçak sistemleri, yazılı dökümanlar, insan, güneş, engebeler, hava durumu, yakıt, bilgi, zaman vb. kaynakları her hangi bir acil durum esnasında zaman baskısından dolayı tanımlayamadığını göstermiştir. Bu kaynaklar yapılan uçuş görevinin niteliğine göre değişir. Askeri bir uçuşta kaynaklara silah sistemlerini de eklemek gerekir. Bahsedilen kaynakları, insan faktörünün kavramsal modeli SHEL modelinden yola çıkarak yazılım, donanım, çevre, insan ve bunların hepsinin farkına varılmasını sağlayan bilgi olmak üzere beş ana başlık altında toplamak mümkündür. Yazılım kullanılan her türlü döküman, çeklist, cihazlardan gelen bilgiyi içeren araçlar olmak üzere bilgi sağlayan her şeyi içerir. Donanım, bir görevin yapılabilmesi için gerekli teçhizatı içerir. Bu teçhizat uçağın kendisi olabildiği gibi, içindeki bir ünite de olabilir, göreve destek sağlayan radarlar, uçuş kuleleri, telsizler ve her türlü teçhizat donanımın parçasıdır.
Uçak üç boyutlu değişken bir ortamda uçmaktadır. Dolayısı ile çevre denilince bu ortamın özellikleri akla gelmekle beraber, çalışma ortamının insan bünyesine etkilerini de çevre içerisinde ele alınmaktadır. İnsan ise bir uçuş görevinin yapılmasına dolaylı ya da dolaysız olarak etki eden tüm personeli kapsar. Bilgi, ortamda her zaman olan ancak kullanılıp kullanılmaması farkındalığa bağlı olan en değerli kaynaktır. Bilginin kaynağını ise, yazılım, donanım ve çevreden gelen veriler ile enformasyonlar oluşturur.
Görevin başarılı olmasında etken olan kaynaklar, aynı şekilde görevin başarısız olarak sonuçlandırılmasında ve kötü olaylarla birlikte kazalarda da rol oynayabilmektedir. Dolayısıyla havacılık sektöründe meydana gelen uçak kaza ve olayları ile bunların sonuçlarının araştırılmasında mevcut kaynakların kullanımı çok önemlidir. Bununla ilgili olarak, uçuş emniyet yetkilileri son yıllarda kazalarda insan faktörünü araştırılırken evlere kadar incelenmiştir. İnsan kaynağı kapsamında yer alan aktörler şu şekilde sıralanabilmektedir.
Yukarıda yer alan tüm aktörlerin, uçuşa ve pilota doğrudan ya da dolaylı olarak katkıları söz konusudur. Dolayısıyla her birinin yeterlilikleri veya yetersizlikleri bir görevin başarısında olumlu ya da olumsuz rol oynayabilir. Bu yüzden tüm bu aktörlerin birbirleriyle ilişkileri, görev gerekliliklerinin karşılıklı olarak anlaşılması ve eldeki kaynakların farkına varılarak etkin kullanılabilmesi için önem arz etmektedir. Bahsedilen tüm aktörler ve bu kişilerin aileleri insan unsurunu oluşturan kaynakların bir parçasıdır.
2.1. Pilotlar ve Uçuş Ekipleri
Bir hava aracının uçurulması en az o hava aracını tasarlamak ve üretmek kadar zordur. Havacılık mühendisleri daha tasarım aşamasında uygun kullanım için gerekli planları yapmışlar ve uçakları pilotların kullanımına sunmuşlardır. Teknoloji geliştikçe bu tasarımlar da gelişmiş ve pilotun iş yükünü azaltır hale gelmiştir. Her ne kadar yeni teknoloji eseri sistemler pilotun iş yükünü azaltıyor gibi görünse de her bir sistem ayrı ayrı ele alındığında durum böyle değildir. Çünkü, zihinsel süreçler hızlı bir şekilde artış göstermiştir. Pilotlar, aldıkları eğitimin sonucunda uçağın her türlü sistemini tam olarak kullanabilir ve uçağı emniyetle uçurabilir anlamına gelen sertifikalar almaktadırlar. Başlangıçta bu belgeler yeterli görülmekle beraber, zaman içerisinde edinilen tecrübeler en büyük eğitimdir. Bazı uçaklar tek pilotla bazıları, iki pilotla bazıları da iki pilot ve uçuş mühendisi ile uçurulabilir. Sivil havacılığın gelişmesi ile hem pilotlar hem de kabin ekipleri ve uçuş mühendisleri sürece dahil olmuştur. Bir uçuş ekibinin içerisindeki pilotlar ve uçakta yer alan mürettebat eğitilmeye ihtiyaç duyulan öncelikli hedef kitledir.
Her hangi bir hava aracı içerisinde bir yerden bir yere yolculuk yaparken, yolcu tarafından algılanan kısım sadece uçuş zamanıdır. Halbuki pilotlar ve uçuş ekibi açısından ele alınacak asıl kısım uçuşun öncesi ve sonrasıdır. Bir uçuş görevi öncesinde, pilotların, mürettebatın ve diğer personelin yerine getireceği bir çok görev vardır. Uçuş öncesi brifing bu görevlerden en önemlisidir. Uçuş öncesi brifingte pilotlar, kabin memurları ve uçuş planlayıcıları bir araya gelerek yapılacak uçuş görevine ait konuları görüşürler. Bu brifing esnasında, görevin yapılıp yapılmamasına uçuşla etki eden her türlü durum, görev yapılacaksa karşılaşılabilecek durumlar karşısında alınacak önlemler incelenir.
Yapılan kaza incelemelerinde uçak kazalarının birçoğunun, iletişim problemleri, yanlış karar verme ve liderlik eksikliği gibi insan hatalarından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Bu gerçekten hareketle, pilotların ve hava aracında bulunan uçuş ekibinin yaptığı hataları en aza indirmek için eğitimler esnasında bu konuların işlenmesi önem taşımaktadır. Eğitimlerde amaç pilotların yanlış tutum ve davranışlarının, eğitim yolu ile değişikliğe uğratılması ve bu sayede emniyetli bir uçuşun yapılabilmesidir.
2.2. Uçuş Planlayıcıları
Uçuş planlayıcıları (dispatch) uçuş harekat uzmanlarıdır. Bir uçuş görevinin yapılabilmesi için, hava sahası içinde, her türlü hava aracı ile tarifeli veya tarifesiz seferler yaparak, ücret karşılığında yolcu, yük posta taşıyan organizasyonlar ile gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerin ticari hava taşımacılığı faaliyetlerinde; uçuşların planlanması ve takibinde, başta uçuş emniyeti olmak üzere, uçuş görevinin uluslararası sivil havacılık standartlarına uygun bir şekilde planlamasından, yönetiminden, kontrolünden sorumludurlar. Uçuş planlama görevi tamamen bilgilerin değerlendirilmesi sürecidir. Bir uçuş görevinin yapılabilmesi için görevin ayrıntıları masaya yatırılır ve görevi etkileyen tehditler değerlendirilir. Uçuş planlamacılarının doğru bilgiler elde ederek, kaptanlara uçuş görevini başlatma ya da başlatmama kararını vermede doğrudan etkisi vardır.
2.3. Hava Trafik Kontrolörleri
Özellikle ABD Ulusal Ulaştırma ve Güvenlik Kurulu (NTSB) tarafından yapılan kaza araştırmaları istatistiklerine göre, hava trafik kontrolörlerinin sebep olduğu kazaların yüzdesi oldukça düşüktür. Teknolojik gelişmenin bir sonucu olarak bu tip kazalar daha da azalmıştır. Bunun anlamı gelecek günlerde ekip kaynakları arasında yer alan hava trafik kontrolörleri hiç bir kazaya sebep olmayacaktır, değildir.
Bir hava aracı yerde ve yerden kesildikten sonra yerle iletişimini, hava trafik kontrolörleri vasıtası ile sağlamaktadır. Kule personeli, ilgili hava alanına iniş ve kalkış esnasında en son bilgileri pilota iletmekle sorumludur. Bilgileri pilota iletme esnasındaki ses tonu, vurgulamaları ve verdiği bilgilerin içeriği herhangi bir kazaya sebebiyet vermemesi açısından çok büyük önem taşımaktadır.
Hiyerarşik açıdan, gökyüzünde hava aracı içerisinde uçan bir pilot ile yerdeki kontrolör arasında bir bağ bulunmamasına rağmen, yapılan uçuşun güvenliği gereği eşit hiyerarşik düzeylerde bir araya gelmektedirler. Bu da üstü örtülü de olsa bir yönetim sorunu ya da yönetim eksikliğini gündeme getirmektedir. Lider kim olacak? Yerdeki kontrolör mü? Yoksa gökyüzündeki pilot mu? Büyük bir sorun gibi görünen problemin aslında çözümü EKY uygulamalarından geçmektedir. İletişim kanallarının açık olması, önceden konulmuş ve uygulama aşamasında uyulması gereken kuralların olması, her iki kaynaklar dizininin birbirleri için orada oldukları bilinciyle davranmasıyla bu sorunun üstesinden gelinmektedir.
2.4. Radar Kontrolörleri
Genellikle hava trafiğini düzenleme faaliyetinin bir parçası olarak görev yapan radar kontrolörleri, önlerindeki ekrandan yukarıdaki hava aracını takip edebilme ve yönlendirme kabiliyetine sahiptir. Hava trafiğinin düzenlenmesinde pilotun yerdeki tek desteği radar kontrolörleridir. Ses tonunun verdiği güven, sürekli ve zamanında bilgi aktarımı pilot için inanılmaz bir güven kaynağıdır. Yoğun meteorolojik şartlarda veya yoğun hava trafiği olan bir hava sahasındaki uygun yönlendirmeleri kazaların önüne geçilmesinde büyük önem taşımaktadır.
2.5. Hava Aracı Bakım Ekibi
Fabrikasında üretilen bir hava aracı kullanılmaya başlandıktan itibaren, idamesi bakım ekipleri tarafından yerine getirilmektedir. Bakım ekiplerinin amacı, bir hava aracını tam ve sağlam olarak uçuşa vermektir.
Bakım ekibinin pilotlara karşı sorumluluğu, uçuştan evvel başlamaktadır. Uçuş sonrasında ise pilotların bakım ekiplerine karşı sorumluluğu ortaya çıkmaktadır. Hava aracı uçuşa verildiğinde, pilotlar, hava aracı kullanımına ait özel hususlar hakkında bakım ekibi tarafından bilgilendirilmelidir. Aynı şekilde pilotlar, uçuş sonunda hava aracında meydana gelen arızalarla ilgili detaylı ve yeterli bilgiyi bakım ekiplerine formlar yolu ile ve gerekirse sözlü olarak da iletmelidir. Geçmişte meydana gelen ölümcül kazalar incelendiğinde, her iki kaynak düzeyinde sorumluluğun yerine getirilmediği görülmüştür. Örneğin sert iniş yapan bir pilotun, durumu her hangi bir nedenle bakım ekiplerine iletmemesi sonucu, bir sonraki uçuşta, iniş takımı arızasından dolayı gövde üzerine iniş yapılarak pilot ve yolcuların ölmesine sebebiyet veren kazalarla karşılaşılmıştır. Böyle bir duruma neden olmamak için iletişim kanallarının her zaman açık olması ve ilişkilerde samimiyete özen gösterilmesi gerekmektedir. Bir uçuş esnasında en küçük bir bilgi bile o hava aracının ve içindeki insanların hayatlarını kurtarmaya yeterli olabilir. Bu düşünceden hareketle, havacılığı yaşam tarzı haline getirmiş havacılık çalışanları, karşılılı bilgi alışverişini zaman ve mekan gözetmeksizin yapmak mecburiyetindedirler .
2.6. Uçuş Emniyet Görevlileri
Esasen uçuş emniyeti, her seviyedeki insan kaynaklarının görevi olmasına rağmen, teşkilatlanma içerisinde bu konuya özel olarak değinilmekte ve ihtisas görevi haline getirilmektedir. Uçuş emniyet görevlileri olarak adlandırılan personelin görevleri; uçuş emniyeti bakımından bakım ve uçuş faaliyetlerinin yönerge, emir ve talimatlara uygun standart bir şekilde yürütülmesini takip ve kontrol etmek, düzeltici tedbirler hakkında teklif ve tavsiyelerde bulunmak, uçuş emniyeti için devamlı talimatlar hazırlamak ve güncelliğini muhafaza etmek, uçuş emniyetini aksatan hususları tespit etmek ve teklifte bulunmak olarak sıralanabilir.
2.7. Uçuş Sağlık Ekipleri
Havacılıkta her yıl ya da yaşa göre altı ayda bir yapılması zorunlu sağlık muayeneleri ile günlük uçuş öncesi muayeneler uçuş sağlık ekipleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Uçuş doktorları havacılıkla uğraşan personele yönelik özel eğitim almış insanlardır. Tedavi yöntemleri ile hastanın istirahat dönemindeki faaliyetleri diğer tıp doktorlarından biraz farklılık göstermektedir. Örneğin baş ağrısı çeken bir devlet memuruna uygun bir ağrı kesici verildikten sonra işine devam edebileceği söylenmesine rağmen bir uçucunun verilen ilaca bağlı olarak uçuşu kesilebilmektedir. Yapılan muayeneler esnasında uçuş tabipleri tek tek, pilotlara sağlık durumunu sormakta ve şüpheli bir durum var ise, teşhis ve tedavi yoluna gitmektedir.
Havacılıkta sağlık denilince yorgunluk, stres, psikolojik durum gibi bir çok özel durumda bu konunun içerisine dahil edilmektedir. Bir pilotun yapabileceği spor türü ve beslenmesi de yine sağlık ekiplerini ilgilendirmekte ve emniyetli bir uçuşun yapılması için büyük önem taşımaktadır.
2.8. Personel Aileleri
İnsanlar mesleklerini uygularken bazı güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Bu güçlükler, özellikle bazı mesleklerde çok çeşitli ve fazla sayıda faktörün etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Uygulamada, hassasiyet isteyen mesleklerin içerisinde en önde gelenlerinden kabul edilen pilotluk, çok kısa sürede ani, hayati ve aktiviteye yönelik karar ve davranışlar içermektedir. Bu kararları alacak meslek grubuna ait pilotların hem sağlıklı olması hem de stresten uzak bir şekilde görevlerini icra etmeleri gerekmektedir. Bu konuda en büyük görevlerden birisi de ailelere düşmektedir. Ailelerin görev başarısını olumlu ya da olumsuz yönde etkilediği net olarak bilinmektedir. Ailevi yaşantısında problemi olan bir pilotun zor şartlar altında kritik kararlar vermesini beklemek yanıltıcı olur. Çocuğunun rahatsızlığını veya eşi ile tartışmasını düşünerek uçuşa çıkan bir pilotun performansı oldukça düşük olacaktır. Esasen, uçucunun bizzat kendisinin sorumluluğu olan bu faktörlerden kaçınma yöntemlerini bulma işini ailelerle paylaşmak gerekmektedir.
Kaynak, görevin planlanma aşamasında araştırma ve incelemede yararlanılan araçları, görevin yapılabilmesi için gerekli olan unsurları içerir. Bu unsurların farkına varılması ve etkin kullanılması görevin başarısının ya da başarısızlığının temelini oluşturur. Bir görevin icrası için gerekli olan ve görevin başarı ile yapılıp yapılmamasını etkileyen insan, bilgi, beceri, alet, makine, çevre gibi akla gelebilecek her şey kaynakları oluşturmaktadır. Çalışmada insan kaynağı üzerinde durularak insan kaynağını içeren temel unsur pilotlar üzerinde yoğunlaşılacaktır. İnsan kaynağı olarak pilotların, etkin ve emniyetli bir uçuş görevinin icrası için diğer insan kaynakları pilot, uçuş ekibi, bakım ekibi, trafik ekibi gibi unsurları içeren insan ile çevre, yazılım ve donanım kaynaklarını kullanma becerileri üzerinde durulacaktır.
2. Havacılıkta Kaynak
Bir uçuş görevinin emniyetli ve etkin olarak yerine getirilebilmesi için havacılıkta kullanılan kaynakları yazılım, donanım, çevre, insan ve bilgi olmak üzere beş ana grupta toplayabiliriz. Uçuşu etkileyen tüm kaynakların farkına varılması, bu kaynakların yönetimi ve kullanımı, emniyetli ve etkin bir uçuş için anahtar becerileri oluşturur. Bu yüzden bir uçuş ortamında kaynakların ne olduğu tüm ekip tarafından çok iyi bilinmelidir. Eğer kaynaklar iyi değerlendirilirse, belki de çok basit olarak kabul edilebilecek bir saat arızası veya titreşimin büyük bir arızanın habercisi olduğu erken farkedilebilir, görülen bir arızanın domino efekti etkisiyle büyümeye başlamadan engellenmesi sağlanabilir. Dolayısıyla hızlı bir analiz yaparak kaynakların farkına varılıp yönetilmesi, iyi kullanılması problemlerin şiddetlenmesini önleyecektir.
Nitekim bir uçuş görevi esnasında derhal irtifanın (deniz seviyesinden olan yükseklik), süratin, bulunulan mevkinin en yakın uygun meydana uzaklığının uçuş ekibi tarafından her an değerlendirilmesi gerekir. Diğer bir ifade ile, bir acil durumla karşılaşıldığında “Uç, Bul, İlet (Aviate, Navigate, Communicate)” usullerini uygulayarak, uçağı emniyetli bir şekilde uçurup, en yakın uygun meydanı bulup oraya yönelmek ve diğer uçuş birimleri ile temas kurup niyetinizi ileterek onlara bilgi vermek gereklidir. Tüm bu işlemleri yapabilmek için mevcut kaynakların çok iyi değerlendirilip kullanılması gerekmektedir.
Araştırmalar çoğu uçuş ekibinin bir uçuş görevinde kullanılan uçak sistemleri, yazılı dökümanlar, insan, güneş, engebeler, hava durumu, yakıt, bilgi, zaman vb. kaynakları her hangi bir acil durum esnasında zaman baskısından dolayı tanımlayamadığını göstermiştir. Bu kaynaklar yapılan uçuş görevinin niteliğine göre değişir. Askeri bir uçuşta kaynaklara silah sistemlerini de eklemek gerekir. Bahsedilen kaynakları, insan faktörünün kavramsal modeli SHEL modelinden yola çıkarak yazılım, donanım, çevre, insan ve bunların hepsinin farkına varılmasını sağlayan bilgi olmak üzere beş ana başlık altında toplamak mümkündür. Yazılım kullanılan her türlü döküman, çeklist, cihazlardan gelen bilgiyi içeren araçlar olmak üzere bilgi sağlayan her şeyi içerir. Donanım, bir görevin yapılabilmesi için gerekli teçhizatı içerir. Bu teçhizat uçağın kendisi olabildiği gibi, içindeki bir ünite de olabilir, göreve destek sağlayan radarlar, uçuş kuleleri, telsizler ve her türlü teçhizat donanımın parçasıdır.
Uçak üç boyutlu değişken bir ortamda uçmaktadır. Dolayısı ile çevre denilince bu ortamın özellikleri akla gelmekle beraber, çalışma ortamının insan bünyesine etkilerini de çevre içerisinde ele alınmaktadır. İnsan ise bir uçuş görevinin yapılmasına dolaylı ya da dolaysız olarak etki eden tüm personeli kapsar. Bilgi, ortamda her zaman olan ancak kullanılıp kullanılmaması farkındalığa bağlı olan en değerli kaynaktır. Bilginin kaynağını ise, yazılım, donanım ve çevreden gelen veriler ile enformasyonlar oluşturur.
Görevin başarılı olmasında etken olan kaynaklar, aynı şekilde görevin başarısız olarak sonuçlandırılmasında ve kötü olaylarla birlikte kazalarda da rol oynayabilmektedir. Dolayısıyla havacılık sektöründe meydana gelen uçak kaza ve olayları ile bunların sonuçlarının araştırılmasında mevcut kaynakların kullanımı çok önemlidir. Bununla ilgili olarak, uçuş emniyet yetkilileri son yıllarda kazalarda insan faktörünü araştırılırken evlere kadar incelenmiştir. İnsan kaynağı kapsamında yer alan aktörler şu şekilde sıralanabilmektedir.
- Pilotlar ve uçuş ekipleri
- Uçuş planlayıcıları
- Hava trafik kontrolörleri
- Radar kontrolörleri
- Hava aracı bakım ekibi
- Uçuş emniyet görevlileri
- Uçuş sağlık ekipleri
- Personel aileleri
Yukarıda yer alan tüm aktörlerin, uçuşa ve pilota doğrudan ya da dolaylı olarak katkıları söz konusudur. Dolayısıyla her birinin yeterlilikleri veya yetersizlikleri bir görevin başarısında olumlu ya da olumsuz rol oynayabilir. Bu yüzden tüm bu aktörlerin birbirleriyle ilişkileri, görev gerekliliklerinin karşılıklı olarak anlaşılması ve eldeki kaynakların farkına varılarak etkin kullanılabilmesi için önem arz etmektedir. Bahsedilen tüm aktörler ve bu kişilerin aileleri insan unsurunu oluşturan kaynakların bir parçasıdır.
2.1. Pilotlar ve Uçuş Ekipleri
Bir hava aracının uçurulması en az o hava aracını tasarlamak ve üretmek kadar zordur. Havacılık mühendisleri daha tasarım aşamasında uygun kullanım için gerekli planları yapmışlar ve uçakları pilotların kullanımına sunmuşlardır. Teknoloji geliştikçe bu tasarımlar da gelişmiş ve pilotun iş yükünü azaltır hale gelmiştir. Her ne kadar yeni teknoloji eseri sistemler pilotun iş yükünü azaltıyor gibi görünse de her bir sistem ayrı ayrı ele alındığında durum böyle değildir. Çünkü, zihinsel süreçler hızlı bir şekilde artış göstermiştir. Pilotlar, aldıkları eğitimin sonucunda uçağın her türlü sistemini tam olarak kullanabilir ve uçağı emniyetle uçurabilir anlamına gelen sertifikalar almaktadırlar. Başlangıçta bu belgeler yeterli görülmekle beraber, zaman içerisinde edinilen tecrübeler en büyük eğitimdir. Bazı uçaklar tek pilotla bazıları, iki pilotla bazıları da iki pilot ve uçuş mühendisi ile uçurulabilir. Sivil havacılığın gelişmesi ile hem pilotlar hem de kabin ekipleri ve uçuş mühendisleri sürece dahil olmuştur. Bir uçuş ekibinin içerisindeki pilotlar ve uçakta yer alan mürettebat eğitilmeye ihtiyaç duyulan öncelikli hedef kitledir.
Her hangi bir hava aracı içerisinde bir yerden bir yere yolculuk yaparken, yolcu tarafından algılanan kısım sadece uçuş zamanıdır. Halbuki pilotlar ve uçuş ekibi açısından ele alınacak asıl kısım uçuşun öncesi ve sonrasıdır. Bir uçuş görevi öncesinde, pilotların, mürettebatın ve diğer personelin yerine getireceği bir çok görev vardır. Uçuş öncesi brifing bu görevlerden en önemlisidir. Uçuş öncesi brifingte pilotlar, kabin memurları ve uçuş planlayıcıları bir araya gelerek yapılacak uçuş görevine ait konuları görüşürler. Bu brifing esnasında, görevin yapılıp yapılmamasına uçuşla etki eden her türlü durum, görev yapılacaksa karşılaşılabilecek durumlar karşısında alınacak önlemler incelenir.
Yapılan kaza incelemelerinde uçak kazalarının birçoğunun, iletişim problemleri, yanlış karar verme ve liderlik eksikliği gibi insan hatalarından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Bu gerçekten hareketle, pilotların ve hava aracında bulunan uçuş ekibinin yaptığı hataları en aza indirmek için eğitimler esnasında bu konuların işlenmesi önem taşımaktadır. Eğitimlerde amaç pilotların yanlış tutum ve davranışlarının, eğitim yolu ile değişikliğe uğratılması ve bu sayede emniyetli bir uçuşun yapılabilmesidir.
2.2. Uçuş Planlayıcıları
Uçuş planlayıcıları (dispatch) uçuş harekat uzmanlarıdır. Bir uçuş görevinin yapılabilmesi için, hava sahası içinde, her türlü hava aracı ile tarifeli veya tarifesiz seferler yaparak, ücret karşılığında yolcu, yük posta taşıyan organizasyonlar ile gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerin ticari hava taşımacılığı faaliyetlerinde; uçuşların planlanması ve takibinde, başta uçuş emniyeti olmak üzere, uçuş görevinin uluslararası sivil havacılık standartlarına uygun bir şekilde planlamasından, yönetiminden, kontrolünden sorumludurlar. Uçuş planlama görevi tamamen bilgilerin değerlendirilmesi sürecidir. Bir uçuş görevinin yapılabilmesi için görevin ayrıntıları masaya yatırılır ve görevi etkileyen tehditler değerlendirilir. Uçuş planlamacılarının doğru bilgiler elde ederek, kaptanlara uçuş görevini başlatma ya da başlatmama kararını vermede doğrudan etkisi vardır.
2.3. Hava Trafik Kontrolörleri
Özellikle ABD Ulusal Ulaştırma ve Güvenlik Kurulu (NTSB) tarafından yapılan kaza araştırmaları istatistiklerine göre, hava trafik kontrolörlerinin sebep olduğu kazaların yüzdesi oldukça düşüktür. Teknolojik gelişmenin bir sonucu olarak bu tip kazalar daha da azalmıştır. Bunun anlamı gelecek günlerde ekip kaynakları arasında yer alan hava trafik kontrolörleri hiç bir kazaya sebep olmayacaktır, değildir.
Bir hava aracı yerde ve yerden kesildikten sonra yerle iletişimini, hava trafik kontrolörleri vasıtası ile sağlamaktadır. Kule personeli, ilgili hava alanına iniş ve kalkış esnasında en son bilgileri pilota iletmekle sorumludur. Bilgileri pilota iletme esnasındaki ses tonu, vurgulamaları ve verdiği bilgilerin içeriği herhangi bir kazaya sebebiyet vermemesi açısından çok büyük önem taşımaktadır.
Hiyerarşik açıdan, gökyüzünde hava aracı içerisinde uçan bir pilot ile yerdeki kontrolör arasında bir bağ bulunmamasına rağmen, yapılan uçuşun güvenliği gereği eşit hiyerarşik düzeylerde bir araya gelmektedirler. Bu da üstü örtülü de olsa bir yönetim sorunu ya da yönetim eksikliğini gündeme getirmektedir. Lider kim olacak? Yerdeki kontrolör mü? Yoksa gökyüzündeki pilot mu? Büyük bir sorun gibi görünen problemin aslında çözümü EKY uygulamalarından geçmektedir. İletişim kanallarının açık olması, önceden konulmuş ve uygulama aşamasında uyulması gereken kuralların olması, her iki kaynaklar dizininin birbirleri için orada oldukları bilinciyle davranmasıyla bu sorunun üstesinden gelinmektedir.
2.4. Radar Kontrolörleri
Genellikle hava trafiğini düzenleme faaliyetinin bir parçası olarak görev yapan radar kontrolörleri, önlerindeki ekrandan yukarıdaki hava aracını takip edebilme ve yönlendirme kabiliyetine sahiptir. Hava trafiğinin düzenlenmesinde pilotun yerdeki tek desteği radar kontrolörleridir. Ses tonunun verdiği güven, sürekli ve zamanında bilgi aktarımı pilot için inanılmaz bir güven kaynağıdır. Yoğun meteorolojik şartlarda veya yoğun hava trafiği olan bir hava sahasındaki uygun yönlendirmeleri kazaların önüne geçilmesinde büyük önem taşımaktadır.
2.5. Hava Aracı Bakım Ekibi
Fabrikasında üretilen bir hava aracı kullanılmaya başlandıktan itibaren, idamesi bakım ekipleri tarafından yerine getirilmektedir. Bakım ekiplerinin amacı, bir hava aracını tam ve sağlam olarak uçuşa vermektir.
Bakım ekibinin pilotlara karşı sorumluluğu, uçuştan evvel başlamaktadır. Uçuş sonrasında ise pilotların bakım ekiplerine karşı sorumluluğu ortaya çıkmaktadır. Hava aracı uçuşa verildiğinde, pilotlar, hava aracı kullanımına ait özel hususlar hakkında bakım ekibi tarafından bilgilendirilmelidir. Aynı şekilde pilotlar, uçuş sonunda hava aracında meydana gelen arızalarla ilgili detaylı ve yeterli bilgiyi bakım ekiplerine formlar yolu ile ve gerekirse sözlü olarak da iletmelidir. Geçmişte meydana gelen ölümcül kazalar incelendiğinde, her iki kaynak düzeyinde sorumluluğun yerine getirilmediği görülmüştür. Örneğin sert iniş yapan bir pilotun, durumu her hangi bir nedenle bakım ekiplerine iletmemesi sonucu, bir sonraki uçuşta, iniş takımı arızasından dolayı gövde üzerine iniş yapılarak pilot ve yolcuların ölmesine sebebiyet veren kazalarla karşılaşılmıştır. Böyle bir duruma neden olmamak için iletişim kanallarının her zaman açık olması ve ilişkilerde samimiyete özen gösterilmesi gerekmektedir. Bir uçuş esnasında en küçük bir bilgi bile o hava aracının ve içindeki insanların hayatlarını kurtarmaya yeterli olabilir. Bu düşünceden hareketle, havacılığı yaşam tarzı haline getirmiş havacılık çalışanları, karşılılı bilgi alışverişini zaman ve mekan gözetmeksizin yapmak mecburiyetindedirler .
2.6. Uçuş Emniyet Görevlileri
Esasen uçuş emniyeti, her seviyedeki insan kaynaklarının görevi olmasına rağmen, teşkilatlanma içerisinde bu konuya özel olarak değinilmekte ve ihtisas görevi haline getirilmektedir. Uçuş emniyet görevlileri olarak adlandırılan personelin görevleri; uçuş emniyeti bakımından bakım ve uçuş faaliyetlerinin yönerge, emir ve talimatlara uygun standart bir şekilde yürütülmesini takip ve kontrol etmek, düzeltici tedbirler hakkında teklif ve tavsiyelerde bulunmak, uçuş emniyeti için devamlı talimatlar hazırlamak ve güncelliğini muhafaza etmek, uçuş emniyetini aksatan hususları tespit etmek ve teklifte bulunmak olarak sıralanabilir.
2.7. Uçuş Sağlık Ekipleri
Havacılıkta her yıl ya da yaşa göre altı ayda bir yapılması zorunlu sağlık muayeneleri ile günlük uçuş öncesi muayeneler uçuş sağlık ekipleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Uçuş doktorları havacılıkla uğraşan personele yönelik özel eğitim almış insanlardır. Tedavi yöntemleri ile hastanın istirahat dönemindeki faaliyetleri diğer tıp doktorlarından biraz farklılık göstermektedir. Örneğin baş ağrısı çeken bir devlet memuruna uygun bir ağrı kesici verildikten sonra işine devam edebileceği söylenmesine rağmen bir uçucunun verilen ilaca bağlı olarak uçuşu kesilebilmektedir. Yapılan muayeneler esnasında uçuş tabipleri tek tek, pilotlara sağlık durumunu sormakta ve şüpheli bir durum var ise, teşhis ve tedavi yoluna gitmektedir.
Havacılıkta sağlık denilince yorgunluk, stres, psikolojik durum gibi bir çok özel durumda bu konunun içerisine dahil edilmektedir. Bir pilotun yapabileceği spor türü ve beslenmesi de yine sağlık ekiplerini ilgilendirmekte ve emniyetli bir uçuşun yapılması için büyük önem taşımaktadır.
2.8. Personel Aileleri
İnsanlar mesleklerini uygularken bazı güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Bu güçlükler, özellikle bazı mesleklerde çok çeşitli ve fazla sayıda faktörün etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Uygulamada, hassasiyet isteyen mesleklerin içerisinde en önde gelenlerinden kabul edilen pilotluk, çok kısa sürede ani, hayati ve aktiviteye yönelik karar ve davranışlar içermektedir. Bu kararları alacak meslek grubuna ait pilotların hem sağlıklı olması hem de stresten uzak bir şekilde görevlerini icra etmeleri gerekmektedir. Bu konuda en büyük görevlerden birisi de ailelere düşmektedir. Ailelerin görev başarısını olumlu ya da olumsuz yönde etkilediği net olarak bilinmektedir. Ailevi yaşantısında problemi olan bir pilotun zor şartlar altında kritik kararlar vermesini beklemek yanıltıcı olur. Çocuğunun rahatsızlığını veya eşi ile tartışmasını düşünerek uçuşa çıkan bir pilotun performansı oldukça düşük olacaktır. Esasen, uçucunun bizzat kendisinin sorumluluğu olan bu faktörlerden kaçınma yöntemlerini bulma işini ailelerle paylaşmak gerekmektedir.