Öncelikle hava hukukunu tanımlamak, hava hukukunun sınırlarının neler olduğunu belli ölçütler çerçevesinde açıklamak gerektiği kanısındayız. Fakat bundan önce ulusal ve uluslararası hava sahasının tanımı, konuyu anlama açısından önem teşkil etmektedir.
Hava sahası, ulusal hava sahası ve uluslararası hava sahası olarak ikiye ayrılmaktadır.
Hava sahası üzerinde ulusal egemenlik kavramı uluslararası hukukun temel ilkelerinden biridir. Ulusal hava sahası, bir devletin ülkesi üstündeki hava sahasını belirtmektedir.Uygulanan uluslararası hukuka göre, devletlerin hava sahası, bu devletlerin egemenliği altında bulunan kara ülkesi ile buna bitişik olarak yer alan iç suların ve karasularının üstünde bulunan hava sahasıdır.Başka bir deyişle, bir devletin ulusal hava sahasının dış sınırı karasularının bittiği çizgi olmaktadır.Bir devletin ulusal hava sahası dışında kalan hava sahası ise uluslararası hava sahasını oluşturmaktadır. Hava sahalarının korunumu ICAO yönetimi tarafından gerçekleştirilmektedir.
Hava araçlarının (özellikle uçaklar için) uçuş yüksekliği açısından belli seviye dirençle karşılaşmaları gerekmektedir.Havada 80 km den sonra heterosfer bir yapıya geçilmesinin yanında , atmosfer yapısının an ve an değişimi de bir hava aracının en fazla ne kadar yüksekten uçabileceği hususunun standart olarak belirlenememesine yol açmaktadır.Hava direnci normal şartlarda yaklaşık 200 km (635.000 feet & 120 mil) yükseklikte kesilir. Bununla beraber, dünyadan gönderilen uydular bu yükseklikte de yörüngeye oturtulabilmektedirler.Söz konusu standartlar ICAO (International Civil Aviation Organization) tarafından tespit edilerek birçok devlet tarafından da benimsenmiştir.
Bu ilkeye yer veren ilk önemli uluslararası belge, 1919’da Paris’te imzalanan Hava Ulaşımı Düzenine İlişkin Sözleşme’dir. 1944’te Chicago’da imzalanan ve bu sözleşmenin yerini alan Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi’nde aynı ilke, “Her devlet kendi topraklarını kaplayan hava sahası üzerinde tam ve mutlak egemenliğe sahiptir”, biçiminde geçer.
Bölgesel havacılık kuruluşları genelde, ICAO’nun kendilerine göre yeterli olmadığına inandıkları “emniyet”, “teknik” ve “işletme” politikalarını geliştirip daha da güvenli yeni kurallar ile daha üst düzeyde hizmet vermek ve asıl önemlisi uluslararası ticari rekabette kendi konumlarını sağlamlaştırarak daha yükseklere ulaşma amaçlarını ortaya koymalarından kaynaklanır.
ICAO'nun temel görevi hava sahasına giriş, hava sahasından çıkış, göç, pasaport, gümrük ve sağlık gibi konularla ilgili yasal düzenlemelerin yanı sıra uçağa, mürettebata, yolculara ve kargoya ilişkin belgeleri de kapsar. Öte yandan Chicago sözleşmesini imzalamış olan ülkeler, ICAO üye ülkeleri, havaalanına iniş ve benzeri ücretleri de kapsayan hava hukukuyla ilgili kuralları sözleşmeye taraf bütün ülkelerin uçaklarına, milliyete göre hiçbir ayrım yapmaksızın aynen uygulamakla yükümlüdür. Chicago sözleşmesi uyarınca, her devlet yabancı uçakların kendi hava sahasından geçişini serbestçe düzenlemeye yetkilidir.
15 Haziran 1907 yılında toplanan ikinci konferans ise 44 ülkenin katılımıyla gerçekleşmiştir. Bu konferansta savaş hukuku konusunda çok önemli geliş- meler kaydedilmiştir. Bu iki konferansın uluslararası hukuk açısından önemi şu noktalardadır.
1- Hukukun evrenselliği ve eşitliği
2- Soyut hukuk konusunda ilk düzenlemeler
3- Uluslararası hukukun yasallaştırılması (Kanunlaştırılması)
4- Devletler arasındaki uyuşmazlıkların barışçı çözümü için komisyonlar ve örgütler kurulması
Hava hukuku kurallarını düzenleyen en önemli sürekli örgüt. Birleşmiş Milletler’e bağlı olan ve merkezi Montreal’de bulunan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’dür (ICAO).
Hava sahası, ulusal hava sahası ve uluslararası hava sahası olarak ikiye ayrılmaktadır.
Hava sahası üzerinde ulusal egemenlik kavramı uluslararası hukukun temel ilkelerinden biridir. Ulusal hava sahası, bir devletin ülkesi üstündeki hava sahasını belirtmektedir.Uygulanan uluslararası hukuka göre, devletlerin hava sahası, bu devletlerin egemenliği altında bulunan kara ülkesi ile buna bitişik olarak yer alan iç suların ve karasularının üstünde bulunan hava sahasıdır.Başka bir deyişle, bir devletin ulusal hava sahasının dış sınırı karasularının bittiği çizgi olmaktadır.Bir devletin ulusal hava sahası dışında kalan hava sahası ise uluslararası hava sahasını oluşturmaktadır. Hava sahalarının korunumu ICAO yönetimi tarafından gerçekleştirilmektedir.
Hava araçlarının (özellikle uçaklar için) uçuş yüksekliği açısından belli seviye dirençle karşılaşmaları gerekmektedir.Havada 80 km den sonra heterosfer bir yapıya geçilmesinin yanında , atmosfer yapısının an ve an değişimi de bir hava aracının en fazla ne kadar yüksekten uçabileceği hususunun standart olarak belirlenememesine yol açmaktadır.Hava direnci normal şartlarda yaklaşık 200 km (635.000 feet & 120 mil) yükseklikte kesilir. Bununla beraber, dünyadan gönderilen uydular bu yükseklikte de yörüngeye oturtulabilmektedirler.Söz konusu standartlar ICAO (International Civil Aviation Organization) tarafından tespit edilerek birçok devlet tarafından da benimsenmiştir.
Bu ilkeye yer veren ilk önemli uluslararası belge, 1919’da Paris’te imzalanan Hava Ulaşımı Düzenine İlişkin Sözleşme’dir. 1944’te Chicago’da imzalanan ve bu sözleşmenin yerini alan Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi’nde aynı ilke, “Her devlet kendi topraklarını kaplayan hava sahası üzerinde tam ve mutlak egemenliğe sahiptir”, biçiminde geçer.
Bölgesel havacılık kuruluşları genelde, ICAO’nun kendilerine göre yeterli olmadığına inandıkları “emniyet”, “teknik” ve “işletme” politikalarını geliştirip daha da güvenli yeni kurallar ile daha üst düzeyde hizmet vermek ve asıl önemlisi uluslararası ticari rekabette kendi konumlarını sağlamlaştırarak daha yükseklere ulaşma amaçlarını ortaya koymalarından kaynaklanır.
ICAO'nun temel görevi hava sahasına giriş, hava sahasından çıkış, göç, pasaport, gümrük ve sağlık gibi konularla ilgili yasal düzenlemelerin yanı sıra uçağa, mürettebata, yolculara ve kargoya ilişkin belgeleri de kapsar. Öte yandan Chicago sözleşmesini imzalamış olan ülkeler, ICAO üye ülkeleri, havaalanına iniş ve benzeri ücretleri de kapsayan hava hukukuyla ilgili kuralları sözleşmeye taraf bütün ülkelerin uçaklarına, milliyete göre hiçbir ayrım yapmaksızın aynen uygulamakla yükümlüdür. Chicago sözleşmesi uyarınca, her devlet yabancı uçakların kendi hava sahasından geçişini serbestçe düzenlemeye yetkilidir.
15 Haziran 1907 yılında toplanan ikinci konferans ise 44 ülkenin katılımıyla gerçekleşmiştir. Bu konferansta savaş hukuku konusunda çok önemli geliş- meler kaydedilmiştir. Bu iki konferansın uluslararası hukuk açısından önemi şu noktalardadır.
1- Hukukun evrenselliği ve eşitliği
2- Soyut hukuk konusunda ilk düzenlemeler
3- Uluslararası hukukun yasallaştırılması (Kanunlaştırılması)
4- Devletler arasındaki uyuşmazlıkların barışçı çözümü için komisyonlar ve örgütler kurulması
Hava hukuku kurallarını düzenleyen en önemli sürekli örgüt. Birleşmiş Milletler’e bağlı olan ve merkezi Montreal’de bulunan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’dür (ICAO).
kelimeler listesi
order
outer
out of trim
overhead
overheat
pad
passenger
PFD
Pilot’s Operating Handbook
pitot-static system
plane
order
outer
out of trim
overhead
overheat
pad
passenger
PFD
Pilot’s Operating Handbook
pitot-static system
plane